Teknolojinin Odak Noktası



   
 
  GÜLYALI TARİHİ



Bu topraklarda bir çok Türkmen aşiretleri ve oymaklarına ait topluluklar vardı ve çevreye tamamen egemen olmuşlardı.Büyük kitleler halinde Karadeniz bölgesine XI. yüzyıldan beri yerleşen Türkmenlerin çok küçük toplulukları teşkil ettikleri görülüyordu. Ebülhayr Bey'e bağlı Türkmenler' in Ebülhayr bölgesine yerleştikleri yıllarda muhtemelen XIV. yüzyılın sonlarında buralarda hiç bir Hıristiyan halkın yaşamadığı, bu toprakların tamamen boş ve sahipsiz durumda oldukları Tahrir Defteri'ndeki kayıtlardan anlaşılıyor. Çünkü, 1455 tarihli Defter'de Ebülhayr bölgesindeki köylerin hepsinin Türkçe adlar taşıdıkları görülmektedir. Mensup olduğu Türkmen boyunun önde gelen kişilerinden olduğu anlaşılan Ebülhayr Bey, timar sahipliğinden sonra, Kethüdalığa getirilmiştir. Kethüdalık, Osmanlı devletinde büyük devlet adamlarının işlerini gören sorumlu kişilere verilen unvandır. Ebülhayr Bey, bulunduğu çevrenin sorumlu kişisi olarak Kethüda yapılmış, bu unvanı almıştır. Kethüdalar, sosyal ve idari bakımından tabi bulundukları Boy Beyi tarafından tayin edilirlerdi. Bu itibarla, Ebülhayr Bey' in, kendi boyu arasında seçkin bir yeri olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Ebülhayr Kethüda, bir süre sonra da Divanbaşı'lıkla da görevlendirilmiştir. Köyde hisse sahibi topraklı olanlar arasında Divanbaşı Ebülhayr Kethüda ile oğlu Mustafa'nın hissesi olduğu da yazılmakta ve Ebülhayr Kethüda'nın yanında çalışanların adları söyle açıklanmaktadır: Ali Çoban-ı Ebülhayr (Ebülhayr kethüdanın çobanı Ali,) Musa hiz-metkâr-ı Ebülhayr Kethüda (Ebülhayr kethüdanın hizmetkârı Musa buradaki hizmetkâr, toprakların idaresinden sorumlu kişi manasındadır). Rumbeğlü'de 1455 yılında buğday, arpa ceviz, meyve ve bal yetiştirildiği de defterlere kaydedilmiş bulunmaktadır. Ebülhayr Kethüda, Divanbaşı olduğuna göre, Tımar'ının bulunduğu Rumbeğlü köyünden başka, geniş bölgenin de tek sorumlusu idi.Bu da gösteriyor ki, Ebülhayr Kethüda, bir "Divan başı" olarak kendine bağlı Kethüdalar' dan daha üst bir mevkide bulunuyor. Daha geniş ve güçlü ekonomik ve sosyal bir idareci olarak tanınıyordu. Çevrede bu kadar geniş bir yetkiye sahip olan Ebülhayr Kethüda'nın sevilip saygı ve güvenden dolayı Divanbaşı'lığını yaptığı topraklara adının verildiği XV. yüzyıldan günümüzü kadar bütün bu yörenin "EBÜLHAYR"adıyla anılarak belgelerde yer aldığı görülüyor. Ebülhayr Kethüda adının çevrede efsaneleştiği de anlaşılıyor. Genellikle halk çok sevdiği saygı duyduğu, hayalinde olağan üstü güçlerle yaşattığı şahıslara karşı bir takım olaylar yakıştırmaktadır. Ebülhayr Kethüda ile ilgili efsanede böyle yaratılmış ve yaygınlaşmıştır. Bu efsane şöyledir: Zamanında Ebülhayr topraklarında çok vurdu-kırdı olayları olurmuş. Eşkıyalarda çevreyi kasıp kavurur, dilediklerini soymakla kalmaz, keyiflerince de öldürürlermiş. Köylerde ve sahil boyunda oturanlar can ve mal güvenliklerini koruyacak bir makam da bulamadıkları için, sürekli korku içinde yaşarlarmış. Bu durum, böylece yıllarca sürmüş. Günün birinde sahil topraklarına bir yabancı gelmiş.. Kim olduğu, nereden geldiği ve niçin geldiği hiç kimse bilmiyormuş. Onu " Ebul" diye çağırırlarmış. Kimse asıl adının da ne olduğunu bilmezmiş. Ebul, çevredeki olayları öğrenmiş halkın korku içinde yaşadığını görmüş. Onlara, topraklarını asla terk etmemelerini söylemeğe başlamış. Bir gün köylüleri toplayarak onlara demiş ki: “Korkmayın, biraz daha sabredin. Topraklarınızdan da ayrılmayın. Bilin ki, bunun sonu hayırlı olacaktır. Mutlaka hayır olacaktır.” Köylüler direnmişler. Sabretmişler çevredeki kötülüklere. Aradan bir zaman geçmiş, gerçekten ortalıktaki eşkıyalar, birer ikişer kaybolmağa, bölgeyi terk edip başka yerlere gitmeğe başlamışlar ve halk huzura kavuşmuş. Ebulhayırlılar, bu "Ebul" diye çağırdıkları yabancının sözlerini hatırlayarak yaşadıkları toprakları onun adıyla tanıtmağa, (Ebulhayır) demeye başlamışlardır. Böylece, bu bölgenin adı (Ebülhayr) kalmış. Bu efsane dahi, Ebülhayr Kethüda'nın bölgede nasıl efsaneleşen bir Tımar Beyi olduğunu göstermektedir. Gülyalı (Ebülhayr) bölgesinin, 1455 tarihinde: (Bölük-i Ebulhayr-Kethüda) ve 1547 de (Nahiye-i Ebülhayr), 1613 de yine (Nahiye-i Ebülhayr) olarak resmi kayıtlarda yer aldığı görülmektedir. Sayaca(Belediyeye bağlı mahalle) adı da, 1455 tarihinde (Sayacalu) olarak geçmektedir. Ebülhayr nahiyesinde yaşayan halkın tamamen Müslümanlardan ibaret oldukları, bu bölgede hiçbir Hıristiyan nüfusun bulunmadığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ebülhayr nahiyesinde 1455 tarihinde 294 hane, 1520 de 482 hane, 1547 de 648 ve 1613 tarihinde de 648 hane müslüman yaşamaktaydı. Yine Osmanlı Devleti kayıtlarına göre, Ordu Kazası'nın Akyazı, Bu-cak-ı küçük, Civil suyu, Akçaova, Göçerilü, Karacaömürlü, Karkınlı (Turnasuyu), Ebülhayr; Piraziz ve Pazarsuyu nahiyeleri topraklarında pirinç tarımı yapılmaktaydı. Üretilen pirinçlere "Hassa" adına ekiliyor; bu pirinçlerden sağlanan gelirde, Yavuz Sultan Selim Han'm annesi Gülbahar Hatun'un Trabzon'daki imaretine vakfedilmiş bulunuyordu. Bu kayıtlarda göstermektedir ki, pirinç tarımı Turnasuyu, Akçaova, Civil, Karacaömer, Bucak gibi, bugünkü Ordu şehrinin çevresinde ve yakınlarında yapıldığı gibi, Ebülhayr, Piraziz ve Pazarsuyu topraklarında da, bir vakıf geliri olarak sürdürülmekteydi. Çevre nüfusunun artması, yerleşim alanlarının genişlemesi hizmetlerin en iyi şekilde olması amacı ile beldede 1971 yılında belediye kurulması için gerekle müracaatlar yapılmış ancak “ABULHAYIR” adının Arapça olduğu gerekçesiyle kabul edilmemiş. Bunun üzerine “ABULHAYIR adı “KIYI”anlamına gelen “YALI” ile “GÜL” kelimelerinin birleşmesi ile “GÜLYALI” olarak şekil aldıktan sonra tekrar yapılan müracaatlar üzerine 29.02.1972 tarih ve 10645 sayılı kararname ile Alibey ve Eski Sayaca köylerinin birleşmesi ile Gülyalı Belediyesi kurulmuştur. 19.06.1987gün ve 3392 Sayılı yasa ile beldemiz İlçe olmuş 01.08.1988 tarihinde Kaymakam ataması yapılarak,ilk Kaymakam olarak Mehmet AYDIN görevine başlamıştır
Kaynak
http://www.gulyali.gov.tr
 
Ziyaret Edenler
 
Sitenizesayac.com



IP adresin:

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol